Din çoğu insanın inandığı bir şeydir. Çoğu dine göre, o dine inananlar ölümden sonra mükafatlandırılacaktır. Ve inanmayanlar ise cezalandırılacaktır. Fakat bunun böyle olmasına rağmen insanlar ölümden korkmaktadır. Çünkü içten içe inandıkları şeyin bir kanıtını görememeleridir. Bu da insanı “Acaba her şey benim inandığım gibi mi?” korkusuna sevk etmektedir. Bunun sebebiyse insanların sahip olduğu bütün korkuların altında yatan başka korkular vardır. Mesela karanlık korkusunun sebebinin bilinmezlik olması gibi. Ölüm korkusunun altında yatan korku da bilinmezlik korkusudur çünkü insan içten içe bilir inandığı şeyin gerçek olamayabileceğini. Bu da insanı çok korkutur. Hatta o kadar korkutur ki böyle bir olasılığın hatırlatılması bile tabulaşmıştır. Öyleki bu düşünceler insanın akıl sağlığını ciddi derecede bozabilir. Bunun engellenmesi için insan ritüellere başvurur. İnanç normalde akılda olur. Fakat bu insanı yeterince rahatlatmaz ve strese sokar. Dini ritüelleri yerine getirmek insana geçici de olsa bir rahatlama sağlar. Bu durumu OKB hastalığına benzetebiliriz. OKB düşünülenin aksine bir stres bozukluğudur. Bu hastalıklardan muzdarip kişilerin stresle başa çıkma mekanizmasıdır takıntılar ve ritüeller. İnsan da varolmanın verdiği stresle bu şekilde başa çıkmaktadır.
Din, Ölüm Korkusu ve İnanç Üzerine
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın